ZEKAT
Muhterem kardeşlerim,İslam,insan hayatanın her alanına nufuz ederek onun her alanda ihtiyaç duyacağı kural ve prensipleri açıklamıştır.Ekonomik olarak insanlar arasında sosyal adaleti sağlayıcı ve inananları kapitalist mantık'dan uzaklaştırıcı zekat sistemini oluşturmuştur.
Sene'de bir defa malın belli bir miktarını, Allah'ın Kur'ân-ı Kerim'de saydığı sekiz sınıftan birisine veya bir kaçına Allah rızası için vermektir.
Zekat'ı toplama görevi islam devletine aittir.O olmazsa her müslüman bizzat kendisi zekatını, verilmesi gereken yerlere vermek zorundadır. (9/103-34-35)
Zekatın verileceği yerler bir ayette” Fakirler,düşkünler,zekat memurları,islama girmeleri için teşvik edilenler,köleler,borçlular,Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara verilmelidir. (9/60)
Zekatın hangi hallerde farz olacağı ve elimizde bulunan malın ne kadarını zekat olarak vereceğimiz bir ayette”
Sana neyi-ve ne kadarsını- infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin”Diye buyrulmaktadır.(2/219)
Bu ayetten anlaşılan zekat, zaruri ihtiyaçlardan geriye artan mallardan verilecektir. Yani bir müslüman, bir yıllık tüm giderlerini hesaplar ve onu ayırır.Artan mal, altın, gümüş veya para ne varsa,onları atıl bir şekilde sıtoklama hakkına sahip değildir. Kuran’da zekatlarını vermeyenler kınanmış ve ahireti inkar edenlerle bir tutulmuşdur. (41/6-7)
Aynı zamanda Eğer bir müslüman malının zekatını vermezse ilahi azapla da tehdid edilmiştir. Buna işaret eden bir ayette”
Altın ve gümüşü biriktirip gizleyerek onları Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla müjdele. O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılacak da onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak ve, “işte bu, kendiniz için biriktirip sakladığınız şeylerdir. Haydi tadın bakalım biriktirip sakladıklarınızı”! denilecektir.
Mademki bu konuda ilahi ihtar var; öyleyse” Artık namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın sizin Mevlanız O'dur. İşte ne güzel mevla ve ne güzel yardımcıdır.” (tevbe-34-35) (22/78)
Sonuç olarak diyoruzki:Mademki bütün mülk Allah’ındır; bizler ise emenetçiyiz.
Onunun mülkünden Onun istediği yerlere ve kimselere zekatı vermemiz gerekmektedir.
Zekatın miktarı kuran'da”insan'ın ihtiyacyndan arta kalanı olarak ifade edilmiştir.”Yani altını, doları veya parayı sytoklayamazsınız. Mesela banka'ya paranızı yığarak sadece kendiniz için saklayamazsınız. Ya bu paralarla istihdam alanı oluşturup işsizlere iş sağlamak için fabrikalar kuracak yada Allah yolunda ihtiyaç sahiplerine dağıtacaksınız. Zekat’ın verilmesi gereken en askeri alt limit altın,gümüş ve parada yüzde ikibuçuk olarak hadislerle sınırlandırılmıştır. Yoksa kuran’a baktığımızda böyle bir sınırlama olmadığını görmekteyiz. Bu konuyla ilgili bir ayette” Eğer(Allah) onları (mallarınızın ve paranızın hepsini) sizden isteyip de sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz, O da kinlerinizi ortaya çıkarırdı”(da belkide isyan ederdiniz)(47/37) Yani, elinizde bir yıllık ihtiyacınızdan fazla para veya mal olarak neyiniz varsa, en az yüzde ikibuçuğunu zekat olarak verirseniz, belkide sadece azaptan kurtulabilirsiniz. Çünkü islam’ın istediği zengin burjuvalar oluşturmak değil,yeryüzündeki bütün nimetlerin bütün insanlar arasında adil olarak paylaşımıdır.
Aksi taktirde insanlığın başına bela olan kapitalizm, bir avuç zengin burjuva oluşturarak dünya'nın bütün nimetlerini kendi süfli amaçları için kullanacaktır. Çünkü kapitalizm mikrobu insana bir bulaşırsa o kişi doyumsuzluk hastalığına yakalanır.
Ve bu hastalığa yakalanan kimse, ne kadar zengin olursa olsun ve ne kadar malı artarsa artsın gözü doymaz ve kalp huzurunu bulamaz. Çünkü kapitalizm'in ne din'i nede iman'ı vardır.Onun değer yargısı ve ölçüsü paraya ve mala sahip olmaktır. Bunun için paranın kaynağı ve nasıl kazanıldığı önemli değildir.Para kazandıran herşey onun için meşrudur. Mesela pezevenglik,faişelik, faizcilik, çocukları kaçırıp organlarını söküp satmak gibi bütün işler ve fiiller yeterki para kazandırsın.
Ne yazık ki bütün bu ahlaksızlıklar,kapitalistler tarafından meşru sayılmaktadır. İşte islam,insan'ı ve insan şahsiyetini aşağılayan, kapitalist mantığın Müslüman’ın beynine yerleşmemesi için çalışmaktadır. Bunun için ihtiyaç fazlası malı ve parayı ya aktif hale getirmeyi yada Allah için ihtiyaç sahiplerine daığıtmayı amaçlamıştır. Böylece Müslüman'ın zaruri ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra daha fazla mal ve para kazanmak için gayri meşru yollardan uzak durması amaçlanmıştır. Çünkü yerdeki ve gök'deki mülkün gerçek varisi ve sahibi Allah'dır. Herkesin dönüşü Allah'adır.Hesap sorucu olarak O yeter.vesselam.
(www.abdulmetinhoca.com)
Tarih : 7 Mayıs 2014 Çarşamba
Hit : 3710
|