Muhterem kardeşlerim, son zamanlarda milletimizin hiç alışık olmadığı bir değim ortalıkda dolaşmaya başlamışdır, Onun adı da selefiliktir. Selefe yani Müslümanlar'ın ilk nesline, Sahabe nesline dönüş anlamındadır. Selefilik, İslam düşünce tarihinde ana akımlardan bir tanesidir. Temel tezi ise Kuran'a ve Sünnet'e yani ilk kaynaklara dönüşü sağlamaktır. Kuran ve Sünnet'in dışındaki kaynakların, ikinci kaynak kabul edilmesi veya bunlara eleştirel bakılması esasına dayanır. Bu anlatılanlara itirazımız yoktur, ancak, şu anki selefiyiz diyenlerin aslında vahhabi’liği savunduğu ortadadır. Vahhabi’lik Selefilik'ten büyük ölçüde etkilenmiştir. Fakat Vahhabilik bu yorumu aşırılaştırmıştır. Vahhabilik, SÜNNET adı altında, Arap örf ve adetlerini alıp tamamiyle kabul etmiştir. İslam'ın ilk döneminde insanlar nasıl yaşıyorsa, ne giyiniyorsa öyle yaşanması gerektiğini savunmaktadırlar. Bu haliyle Selefilikten ayrılırlar. Ve bu haliyle bugünkü selefiler, aslında vahhabiliği savunmaktadırlar. Vahabi’lik ise İslam mantığının en uç ve katı kesimini oluşturmaktadır. Bu halleriyle bu günkü selefiler, sadece ismen selefiler’e benzemektedirler. Çünkü sahabiler ve onlara tabi olanlar, kur’an nesli olarak kur’an’la yaşamış ve hadislerin yazılmasına bile musade etmemişlerdir. Şimdikiler ise kur’an’ın yerine hadisler’i koymuş, kati olanla zanni olanı değiştirmişlerdir. Bu mantık ise kur’an’ın ve onu yaşayan sahabelerin(selefin)mantığına ters düşmektedir. (abdulmetinhoca)
Tarih : 3 Şubat 2010 Çarşamba
Hit : 3982
|