HÜSRAN ٍ
Muhterem kardeşlerim, sözlerimize,
Rahman (ve) rahim (olan) Allah'ın adıyla
ve Onun yüce zatının celaline layık bir övgüyle
Onu överek ve bizi tüm hatalardan koruması için Ona sığınarak başlıyoruz. Bu haftaki konumuz,en büyük hüsran nedir sorusuna cevap aramak olacaktır.Ziira kuran, bütün insanların hüsranda olduğunu anlatmaktadır.Ancak çok az bir kısmının kurtulduğunu beyan etmektedir.Hüsran, kuran'da şöyle izah edilmektedir.
” Asra yemin ederim ki, İnsan gerçekten hüsrandadır.
(en büyük zarardadır)”
Bu ayet, gaflette olan insana, bir dostunun onu uyarmak için yaptığı
bir yemin gibidir.
Mesela arkadaşı ona: Ey arkadaşım,
vallahi sen hata etmektesin, bu yaptığın yanlıştır diyerek yemin etmesi gibi, buda Allah’ın kulunu uyarmak için yaptığı yemindir.
Ve insan’a içinde olduğu gafleti ona hatırlatarak, bu gafletten insanın derhal uyanması gerektiği vurgulanmaktadır.
Zira geçen her dakika insanın aleyhine işlemektedir.
Ve her an ölüme biraz daha yaklaşmakta ama o, bunun farkında bile değildir.
Çünkü ömür defterinden her gün bir yaprak kopmaktadır.
Kopan yapraklar elimizde olduğu için onun sayısını sayabiliriz. Ama ömür defterinin kaç yaprak olduğunu ise Allah tan başkası bilemez.
İşte bunun için Allah bizleri uyararak, bu gafletten
çıkış yollarını bizlere göstermek için şöyle seslenmektedir” Asra yemin ederim ki,
İnsan gerçekten hüsrandadır.” ancak
iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.”İşte bunlar, kurtuluşa erenlerdir.
Kardeşlerim, dikkatlice baktığımızda görürüz ki, bu ayetler insanlığın kurtuluş ve hüsrandan çıkış reçetesidir.
Bu ayetler'de dört konu işlenmektedir.
Bunlardan birincisi:Allah’a iman etmektir. Ziira hüsrandan çıkışın birinci yolu,insanın kendisini yaratanı bulup onu tanıması ve Ona inanmasıdır. Böylece insanın yaratılış gayesi, bizzat insanı yaratan Allah tarafından kullarına izah edilecek ve hüsrandan çıkış yolları onlara gösterillecektir.
ikincisi ise:İnandığınız Allah’a kulluk ettiğinizi göstermek için Salih amel işlemektir. Salih ameller ise, yaratılan insanın yaratanı karşısındaki acziyetini ifade biçimidir. Yani "Allah'ım sen benim rabbimsin bende senin kulun, ne emredersen onu yapar neyi yasaklarsan ondan sakınırın"demesidir. Ayrıca bu salih ameller,namaz,oruç,haç,zekat,cihat vs.gibi isimlerle anılan ibadetlerdir. Bu ibadetler,ebedi hayatımızın hüsrana uğramaması için yapılması gereken ilahi buyruklardır.Ziira enbüyük hüsran, geri dönüşü olmayan ve pişmanlığın fayda vermeyeceği ahiret günü pişmanlık duymaktır.
Üçüncüsü ise:İnandığınız ve yaşadığınız İslam’ı insanlara anlatmaktır. Yani inandığınız Allah'ı ve İslamı, başkalarına da anlatarak, kendinizi ateşten kurtardığınız gibi çevrenizdeki insanlarıda İslam'a davet edip onlarıda ateşden kurtarmaya çalışmaktır.
Dördüncüsü ise: İnandığınız ve yaşadığınız İslam’ı yaşarken ve insanlara tebliğ ederken, başınıza gelebilecek her türlü eza ve cefalara sabredebilmektir.
Bunlar,tehdid,aşağılama,hapis cezası veya toplumdan dışlanmak gibi şeyler olabilir.
Çünkü bu saydıklarımız, hemen hemen her Peygamber’in ve samimi Müslüman’ın başına gelmiştir. Bunların örnekleri islam tarihinde çoktur.Mesela:Bilali habeş,Ammar bin yasir,Hattat bin eret gibi köle olan sahabiler,İslam davasının sabır ve çile hamallarıdır. Ziira bir rivayette"Hattat bin eret Peygamberimize gelerek,ya resullullah şu göysüme bir bakarmısın dedi. Resullullah asv.bir baktı ki ne görsün! Hattat bin eret'in göysünde ateş közleri söndürülmüş. Peygamberimiz,bunu sana kim yaptı diye sordu.Hattat:Bunu bana sahibim yaptı eğer dinimden dönmezsem bir daha yapacağını söyledi dedi.
Sonra "ya Resullullah Allah bize ne zaman yardım edecek diye sitemde bulundu. Bunun üzerine Peygamberimizin yüzü kızardı ve şöyle dedi"size ne oluyor da nazlanıyorsunuz,sizden öncekilerin başına gelenler sizin başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız,
onların etleri kemiklerinden demir taraklarla ayrıldı da yine de davalarından vaz geçmediler"dedi.
Buna işaret eden bir ayette” Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırdetmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırdetmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? (3/142)
Denilerek, cennetin sabırsız ve mücadelesiz elde edilemeyeceği vurgulanmıştır.
Çünkü ammar ‘ın annesi dinini yaşamak ve yaşatmak için mucadele etmiş ve bunun neticesi olararak islam düşmanları tarafından,
iki ayrı yöne giden deveye ipler bağlanmış ve sümeyye hatunun bacakları birbirinden ayrılarak şehit edilmiştir.
Kardeşlerim, işte inandığı davasını savunurken,kendisine yapılan hertürlü işkenceye ve zulme sabreden sümeyye hatun,
ölümlerin en güzeli şehitlikle,
ödüllerin en güzeli cennetle,mertebelerin en yücesi olan cennetil fırdevsle mukafatlandırılmıştır.
Yani cennette peygamberle yanyana olma şerefine ulaşmıştır.
Gelin bizlerde Allah’ın adını yüceltmek için,malımızla canımızla mucadele edelim.
Ve bu yolda başımıza gelecek her ürlü musibeti,cennette bizim için yükselen saraylar ve köşkler olarak görelim.
Rabbim cümlemizi sabru cemil ile kuşatsın.
Sonuç olarak deriz ki: Asır suresi,Allah’a iman eden,inandığı gibi yaşayan,
yaşadığını da başkalarına anlatmaya çalışan kimsenin, başına gelecek musibetlere sabrettiği zaman,o kişinin hüsrandan kurtulmuş olduğunu anlatan bir suredir.
Selam olsun hakkı yaşayana ve anlatana ve
bu uğurda başına gelen musibetlere sabredene.vesselam.(
abdulmetinhoca)
Tarih : 25 Temmuz 2010 Pazar
Hit : 2440
|