TÜRBAN'ın önemi
Muhterem kardeşlerim , şüphesizki bütün milletlerin ittifak ettiği en büyük ahlaksızlık zina etmektir. Zina ise: Bir kadın ve erkeğin
nikahsız bir şekilde cinsel ilişkiye girmeleridir.
Bu İslam dinince kesin bir şekilde yasaklanmıştır.
Zina,mutlaka bir plan ve program dahilinde gerçekleşmektedir.
Tesadüfen zina oldu gibi bir hadise olamaz.
Önce göz görecek sonra flört başlayacak,gönül akacak,ayak yürüyecek,eller tutacak ve zina gerçekleşecektir.
Yani her uzvumuzun zinadan payına düşen bir hissesi olacaktır. Bunların hepsi yaptıklarının kıyamet günü şahitliklerini yapacaklardır.
Mademki zina organize bir iştir ve bu kolektif çalışmayı bizim beynimiz, gözümüz, kalbimiz ve diğer organlarımız kollektif bir şekildeyapıyor;
O zaman bu oyunu bozmak gerekir. Buna işaret bir ayette” Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o çirkin bir iş ve kötü bir yoldur”. Denilerek,sanki bu ayet zinayı değil zinaya yaklaşmayı yasaklamaktadır.
Ayrıca başka bir ayette” Mümin erkeklere söyle, gözlerini dikerek(kadınlara) bakmasınlar. Mahrem yerlerini korusunlar”24/30”Mümin kadınlara da söyle, gözlerini (erkeklere)dikmesinler, mahrem yerlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünenler müstesna açmasınlar.Baş örtülerini yakalarının üstüne salsınlar”24/31Denilmek suretiyle,
erkeklerin ve kadınların şehvetli bakışları yasaklanmıştır. Bu meselede en can alıcı nokta şüphesiz kadının çekici görüntüsüdür. Kadının erkeği baştan çıkaran en can alacı noktası ise muhakkak kadının baş kısmıdır. Bunlar kadının saçları, kulakları ve gerdanlık kısımlarıdır .Bu kısımlar başörtüsü ile örtülünce,erkeği ilk bakışta tahrik eden kadın görüntüsü engellenmiş olacaktır.
İşte böylece zinaya giden yol kapatılarak, zinanın oluşması engellenmektedir.
Bu konuda bazı arkadaşlarımız ”Aman hocam biz sadece kızlarla oturup bir iki bardak çay içip iki çift laf ediyoruz onların saçları başları bizim umurumuzda bile değil ! bunun ne zararı var demektedirler.
İşte bu zina'nın ilk adımıdır. Çünkü insan fıtratı, erkek ve dişiyi birbirine cazip kılmış, sanki bir mıknatıs gibi birbirlerini çekmektedir. Bu gün bizlere takdim edilen modern gençlik modeli, hiçbir değer yargısı olmayan, sadece içinde bulunduğu anı yaşayan,şehevi duygularının tatmini için her yolu meşru gören bir gençlik modelidir. İşte bunun için başörtüsü, zinaya giden yolda çok önemli bir bariyer oluşturmaktadır. Bugün başörtüsüne karşı çıkanlar, şüphesiz ki İslam’ın ortaya koyduğu ahlaki değerleri beğenmeyenlerdir. Çünkü bu tipler, kadınların cinsel yönlerini ön plana çıkartıp onlardan nemalanan kesimlerdir.
Bu tiplere cevap niteliği taşıyan bir ayette” İnananlar arasında hayasızlığın yayılmasını arzu edenlere, dünya ve ahrette can yakıcı azap vardır”.Buyrularak bu tip insanlara dikkat çekilmektedir.
Bunlar her türlü ortamlarda flört yapıp kızlarla düşüp kalkmakta hatta zina yapmakta bile sakınca görmemektedirler.
Bunlara cevaben kuranda” Zina eden erkek ancak, zina eden veya putperest bir kadınla evlenebilir. Zina eden bir kadınla da ancak, zina eden bir erkek evlenebilir”.denilerek bu tip kadınlarla ve erkeklerle evlenmek, inananlara haram kılınmıştır.
Onlar ancak birbirleriyle düşüp kalkabilir ve evlenebilirler. Sonuç olarak deriz ki: Zina ve fuhuş:İnsanın ahlaki yapısını çökerten en büyük tehdittir. Bunun önündeki ilk engel ise başörtüsüdür. Her kim başörtüsünü örterse, muhakkak ki şehvetli bakışlardan kendini korumuş olur. İşte bu saydığımız sebeplerden dolayı türban, zinaya yaklaşmamak için çok önemli bir engel teşkil etmektedir. Peki biz sosyal yaşantımızda, kadın erkek ilişkisini hangi boyutta sınırlamalıyız.?Bunun cevabı :Kadın erkek ilişkisinde bize yabancı olanlarla ilişkimiz zaruret miktarı olmalı, Samimiyet ve flört mesafesinde olmamalıdır. (17/32)24/19)24/3) Allah’a emanet olunuz herkesin dönüşü Allah’adır O hesap görücü olarak yeter.
> (www.abdulmetinhoca.com)
Tarih : 25 Ekim 2010 Pazartesi
Hit : 2504
|