, İMAN NE DEMEKTİR
İman nedir? Türkçe karşılığı, herhangi bir olayın varlığına veyahut da birinin verdiği habere inanmaya Arapça'da iman denir.
Mesela siz bir arkadaşınızın anlattığı bir hadiseye inanırsanız, bunun adına iman denir.
Gelelim İslam da iman denince ne anlaşıldığına, en kısa manasıyla iman: “Allah’ın varlığına, meleklerine, peygamberlerine, kitaplarına, ahiret gününe “(4/136) ve kurandaki haberlere, emir ve yasak ne varsa, hepsinin tamamına inanmaya iman denir.
.Bunlardan birinin inkarı imanı bozar.Bunun arapça en kısa karşılığı: La ilahe illallah Muhammedun resulullahtır. Kısaca bunları kim kalbiyle tasdikler ve kabullenirse ona mümin denir.
GAİP NE DEMEKTİR
Gaip : İnsanların mevcut duyu organlarıyla algılayamadığı her şeyin ortak adıdır.Gaip’i üç başlık halinde inceleyebiliriz.
1-Sadece Allah’ın bildikleri,
2-Hem Allah’ın hem de bazı kullarının bildikleri.
3 - Önceleri sadece Allah biliyorken,sonradan bir kısmını kulların keşfederek öğrendikleri gaip diye sıralayabiliriz.
1-Sadece Allah’ın bildiklerine gelince:
(a)-Melekler,meleklerin mahiyeti ve ne işler yaptıkları.
(b) Bize bildirilmeyen kitaplar ve peygamberler.
(c) Kader: insanın hayat öncesi ve sonrası istikbali hakkındaki bilgiler. Bunlar: rızk,kaza,musibet,hastalık ve ne zaman öleceği
gibi bilgilerdir.
(d) Cinlerin varlığı, mahiyeti ve ne işler yaptıklarının bilgisi.
(e) Kıyametin ne zaman kopacağı
(f ) Haşır vakti ve mahiyeti: kıyamet koptuktan sonra insanların yeniden dirilip,dünyada iken yaptıklarının hesabını Allah’a vereceği gündür.
(g ) Cennet Cehennem: insanların mahşer yerinde hesapları görüldükten sonra gidecekleri yerlerin adıdır.Cennetin ve Cehennemin nerde olduğu,mahiyeti ve kimlerin Cennetlik kimlerin Cehennemlik olduğunun bilgileridir.Bu bilgileri Allah tan başkası bilemez. Bu konuda yüce yaratıcımız “Gaibin anahtarları onun katındadır,onları Ondan başkası bilemez”(6/59)
Ve“O gaip’i bilendir, razı olduğu elçilerinden başkasına bildirmez.”(72/26)
buyurarak bu tür bilgileri Allah , sadece kendisinin bileceğini bizlere açıklamıştır.İşte bu haberler gaip haberlerdendir.
Bu konuda kuran’da”O müminler ki gaibe inanırlar”(2/3) buyrularak bu bilgilere inananlara mümin denilebileceği vurgulanmaktadır.
2-Hem Allah’ın bildikleri hem de bazı kullarının bildikleri gaip haberlerine gelince :bu tip gaip haberler genellikle, ya Allah’ın elçilerine, yada peygamber olup olmadığı ihtilaf edilen veli kullarına verilmiştir.
Bunlara örnek : Zekeriya peygambere bir çocuğunun olacağı ve onunda peygamber olacağı bildirilmiştir.(3/39)Meryem annemize İsa peygamberi doğuracağı önceden bildirilmiştir. (3/45) H.z.Muhammed’e ise Rumların ileride müşrikleri yenecekleri haberi(30/2) ve mekkenin fethedileceği haberi önceden bildirilmiştir.(48/27)
Burada anlaşılması gereken mesele şudur ki,
bu gaip bilgilerini Allah bildirdiği için onlar biliyorlardı.
3-Önceleri sadece Allah bilirken sonradan bir kısmını kulların keşfederek öğrendiği gaibi haberlere gelince :Mesela okyanusun ortasında iki denizin birleştiğini ve birbirine karışmadığını kuran rahman suresinde anlatır.Ve yine güneşin, dünyanın ve ayın yörüngelerinden bahsedilir.(36/-37-38-39-40)Ayrıca ana rahminde olanları Allah’ın bildiği bize bildirilmektedir.v.s.
Bu anlattıklarımız önceden bizim için gaip sayılırdı.Bu tür gaipler bizler araştırdıkça, gezip dolaştıkça, teknik ve teknoloji geliştikçe, bilinmeyenden bilinene doğru yol alacaktır.
Sonradan keşfedip öğrendiğimiz insanın anatomik yapısı,dünyanın ve gezegenlerin mahiyeti konusundaki bilgiler,
önceden sadece yaratıcının bildiği bilgilerdi,Yani gaip di, şimdi ise değildir.
Yani bu üçüncü kısım zamana, mekana, kişiye ve insanın baktığı açıya göre değişen bir gaip anlayışıdır.
Mesela siz önünüzde duran duvarın arkasını göremiyorsunuz.Bu sizin için gaipdir.Ama yukarıdan bakan birisi duvarın iki tarafını da görmektedir.Dolayısıyla onun için gaip değildir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, bu üçüncü kısım kulların kesbiyle yani çalışıp öğrenmesiyle alakalıdır. Siz öğrendikçe, bilinmeyen (gaip) bilinene doğru yol alacaktır.
Tabi ki yaratıcının müsade ettiği yere kadar.Hiç kimse bilgisiyle övünerek artık Allah’ın bildiklerini bende biliyorum diye böbürlenmesin,zira öğrenmen için aklı,görmen için gözü O verdi.İnsan bilgi ve keşifte sizce ne kadar ileride? mesela bir fare deprem olmadan önce bütün yavrularını kurtarıyor.
Bir köpek deprem olmadan sahibini uyarıyor.Ama biz daha bu depremi gaip olmaktan çıkaramadık ve deprem başlamadan önce onu algılayamıyoruz.
********************************************************
.
İMANI BOZAN HALLER
Yukarıda tarif edilen imanın, zıddı olan şeylerde imanı bozar,
Bunları başlıklar halinde sıralayalım.
1-İnkar:Birisi Allah yoktur
Derse veya indirdiği kitap da bildirilen bir ayeti yada sureyi kabul etmezse, inkarcı yani kafir olur.Bu da imanı bozar.
2-Alay etmek:
Allah’ın kitabında var olup ve onun kutsadığı her hangi bir şeyle
Alay etmek, onu hor görüp aşağılamak ve ona sövmek imanı bozar.
3-Allah’ı yarattığı şeylere benzetmek:Mesela,isa yada üzeyr Allahın oğlu demek gibi, bu da imanı bozar.Çünkü çocuk edinmek insana mahsus bir özelliktir.Allah ise yarattığı hiç bir şeye benzemez.
4-şirk:
(a)Yerde ve gökte iki ilah vardır demek ve böyle kabul etmek.21/22.
(b)Allah’tan başkasına ibadet etmek: putlara tapmak ve ölülerden meded umarak,Allah’tan istenecek şeyleri kabirdeki ölülerden istemek de imanı bozar.Velev ki onlar sağken büyük zatlar olsalar da durum aynıdır.43/86
(c)Allah’ın koyduğu kanun ve kuralları beğenmeyip onları değiştirmek ve o kuralları insanlara zorla uygulatmak da imanı bozar.
(5/44-)(d)Yerdeki bütün mahlukatın rızkını ve derdinin şifasını Allah’tan başkasının vereceğine inanmak. Tabiat ve içindeki canlılar, tesadüfen doğa tarafından evrimleşerek oluşmuştur diye düşünmek ve böylece kabul etmek de imanı bozar.
Tarih : 23 Şubat 2012 Perşembe
Hit : 4251
|